Pelvik Taban Düşüklüğü / Perineal Descent
Pelvik taban düşüklüğü, çökmesi veya zayıflığı, Anormal perineal iniş, Perineal sarkma, Descending perineum, Perineal descent, Deficient perineum gibi farklı adlarla anılır.
Gövdenin alt kısmında, leğen kemikleri arasında kalan bölümüne Pelvis (Kasık) adı verilir. İçerisinde, üreme, işeme ve dışkılama işlevlerinde rol oynayan Pelvik Organlar bulunur. Pelvis’in alt açıklığı ise adı üstünde, "Pelvik Taban" adı verilen yapı ile döşelidir. Pelvik Taban, bir grup kas ve bağ dokusu ile sinirlerden oluşur. "Trombolin” misali belli bir elastikiyete (gerginliğe) sahiptir. Yani gergindir ama kontrolümüz dahilinde, gevşeme ve kasılma özelliği de bulunur. Pelvik organları destekleyerek bu organlara ait tuvalet tutma ve erteleme ile işeme/dışkılama ve cinsel ilişki/üreme işlevlerini kolaylaştırır.
![]() |
![]() |
Ancak yıllar içersinde belirginleşen veya tekrarlanan çeşitli faktörlerin etkisiyle pelvik taban zayıflar ve pelvik taban desteği azalır. Sonuç olarak da pelvik tabanda esneklik artışı ve/veya gerginlik kaybı oluşur (Gevşek Pelvik Taban). Bu süreçte yapısal yatkınlık, menapoz ve ilerleyen yaş önemli rol oynar. Diğer taraftan artan hamilelik sayısı ile iri bebek, epizyo (doğum kesisi), uzamış travay gibi travmatik normal doğumlar da kadınlarda tetikleyici rol oynar. Ayrıca şişmanlık, kronik öksürük, ağır yük kaldırma ve kronik kabızlık (ıkınarak dışkılama) da yıllar içerisinde pelvik tabanı zayıflatır.
Normalde Pelvik taban, sahip olduğu kas gücü ile belli bir miktarda (±2cm) kadar gevşeme (esneme) ve kasılma (toplanma) özelliğine sahiptir. Ancak zayıfladığında, özellikle de dışkılama anında gereğinden fazla (>3,5cm) esnemeye başlar. Bu durum, Pelvik Taban Düşüklüğü olarak tanımlanır ve dışkılamayı güçleştirir.
Pelvik taban düşüklüğü, kabızlıkla ilişkili bir durumdur. Sıklıkla da yıllardır devam eden gereksiz ıkınma ve zorlanmaların bir sonucudur. Sıklıkla da altta yatan ve dışkılama güçlüğüne yol açan Anismus, Rektosel, Rektal Intussusepsiyon, Rektal hiposensitivite gibi hastalıklara ikincil olarak gelişir ve mevcut dışkılama güçlüğünü tetikler.
Sadece kabızlık veya dışkılama güçlüğü olanların değil, abdest tutamama ve kaçırma şikayeti olan hastaların da yaklaşık %75'inde Pelvik Taban Düşüklüğüne rastlanır.
Bu süreçte hastalar, yıllar içersinde yavaş yavaş belirginleşen dışkılama güçlüğü ile boşaltım yetersizliği veya tam boşalamama hissi tanımlar. Dışkı yumuşatıcılara göre lavmanla çok daha fazla rahatlama olur. Dışkılama sıklığı normal olmasına rağmen parmakla müdahale ihtiyacı duyulur. Dışkı çapı ve kıvamı değişkenlik gösterir. Kasıklarda ve pelvik bölgede çekme veya baskı hissi ile makatta dolgunluk ve ağrı hissedebilir. Makattaki bu ağrı ve dolgunluk hissi, uzun süreli oturma ve ayakta durma süreçlerinde belirginleşir.
Ayrıca yetersiz boşaltım sonucu daha da belirginleşen gereksiz ıkınma ve zorlanmalar nedeniyle pelvik taban daha da zayıflar. Bu durum kısır döngüye yol açar ve durumu kötüleştirir. Hatta ilerleyen dönemlerde pelvik organ prolapsusları ile pudental nöropati eşlik etmeye başlar.
Bu süreçte birçok hasta, makatta ağrı, şişlik ve kanama gibi makat şikayetleriyle görülür ve hemoroid, anal fissür gibi tanılarla tedavi görür.
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Pelvik taban düşüklüğünden detaylı sorgulama sırasında şüphelenilir. Anal muayene sırasında hasta ıkındırılır, bu esnada makat çukurunun kaybolduğu izlenir. Tanıyı kesinleştirmek için dinamik radyolojiden, yani baryum defekografi adı verilen ilaçlı dışkılama filminden faydalanılır. Bu sayede hem pelvik taban düşüklüğünün derecesi hem de eşlik eden hastalıklar belirlenir. İlave olarak yapılan Anal Manometri testiyle de abdest tutma yeteneğinin azalıp azalmadığı ortaya konur.
Tedavide öncelikle hatalı beslenme, özellikle de hatalı dışkılama alışkanlıkları için önleyici tedbirler alınır. Zayıflamış olan pelvik taban kasları, aktif (Kegel) ve pasif egzersizlerle kuvvetlendirilir (Eşlik eden bir Anismus durumu yoksa). Müteakiben dışkı çıkışını rahatlatmaya yönelik yaklaşımlara geçilir. Bu çerçevede dışkılama güçlüğüne neden olan ilave patolojilere yönelik cerrahi tedavilere gidilebilir.
Pelvik Taban Düşüklüğünde erken teşhiş ve tedavi planlaması önemlidir. Çünkü geçikmiş vakalarda total rektal prolapsusa kadar giden pelvik organ sarkmaları ve abdest tutamama durumlarına rastlanır.
AnalCerrahi olarak tercihimiz...
Sahip olduğumuz tecrübe ve ileri tetkikler sayesinde öncelikle erken aşamada ve eksiksiz teşhis imkanı sağlamaktır. Sonrasında pelvik taban düşüklüğü olan hastalara kullanıcı eğitimi eşliğinde dışkı çıkışını rahatlatmaya yönelik "LaserÖtesi Tedavi" modelini önermekteyiz.
İlgili Konular...